Lambdaistanbul üyeleri, nefret cinayetlerinin son bulmasını ve medyanın bilinçlenmesini istedi. Lambdaistanbul üyeleri, nefret cinayetlerine ve medyadaki homofobiye karşı, dün Galatasaray Meydanında buluştu. “Travesti ve transeksüel cinayetler politik cinayetlerdir”, “Anayasaya cinsiyet kimliği eklensin”, “Bihter Behlül'ü de, Katya'yı da öpebilmeli”, “Erkek egemen şiddete son” yazılı dövizler açan grup adına açıklama yapan Rüzgar Gökçe, son iki ayda üç gey ve iki transeksüelin öldürüldüğü, bir transeksüel ve bir geyin de bıçaklı saldırı sonucu yaralandığını açıkladı.
Medyanın cinayetleri önleme yerine, 'eşcinsellik tedavileri'nin reklamını yaptığına işaret eden Gökçe, “Fatih Altaylı ve Hülya Avşar; Zekeriya Beyaz ve Cemil İpekçi gibi medyatik kişilere durduk yere eşcinsellikle ilgili sorular sorarak onları homofobik açıklamalar yapması için kışkırtıp nefreti daha da körüklüyor” dedi.
Nefret cinayetlerinin de, medyanın da takipçisi olduklarını belirten Gökçe şunları söyledi: “Medyanın bilinçlenmesini ve yaydığı nefretin farkına varmasını, 'nefret cinayeti' olgusunun tartışılabilir hale gelmesini ve gerçekliğe olan sansürün son bulmasını talep ediyoruz.”
Basın açıklamasının tam metni şöyle:
Nefret Cinayetlerine ve Medyadaki Homofobiye Karşı Eylem ve Basın Açıklaması
Son iki ayda beş kişi daha nefret cinayetine* kurban gitti. Homofobi ve transfobi öldürmeye devam ediyor, medya destekliyor.
2010 başından beri, yani sadece son iki ayda üç gey ve iki transseksüel öldürüldü. Ayrıca bir transseksüel ve bir gey bıçaklı saldırılar sonucu yaralanırken yine bir transseksüel linç edilmek istendi. Üstelik bunlar sadece bizim bildiklerimiz!
Homofobi ve transfobi kısa sürede bu kadar can almışken, medya bu cinayetlerin nasıl önlenebileceğini tartışmak yerine homofobik, transfobik, bilimdışı şarlatanları birer tıp otoritesi ilan edip”eşcinsellik tedavileri"nin reklamını yapıyor. Bunun yanında Fatih Altaylı ve Hülya Avşar; Zekeriya Beyaz ve Cemil İpekçi gibi medyatik kişilere durduk yere eşcinsellikle ilgili sorular sorarak onları homofobik açıklamalar yapması için kışkırtıp nefreti daha da körüklüyor. Esra Erol ise programını arayan lezbiyen izleyiciye birkaç dakika içinde dışlama, ifadeyi engelleme, küçümseme, yok sayma, alay etme, hakaret iması, tehdit gibi homofobinin envai çeşidini sergileyerek nefret ateşini daha da harlıyor.
Bizler Lezbiyen, Gey, Biseksüel,Travesti ve Transseksüeller olarak Nefret Cinayetleri'nin de, Medya'nın da takipçisiyiz! Medya' nın bilinçlenmesini ve yaydığı nefretin farkına varmasını,”nefret cinayeti" olgusunun tartışılabilir hale gelmesini ve gerçekliğe olan sansürün son bulmasını talep ediyoruz!
* Dipnot: Denizli, Afyonkarahisar, Antalya ve İstanbul’da üç gey ve iki transseksüel öldürüldü. Ayrıca Ankara’da bir transseksüel ve Diyarbakır’da bir gey bıçaklı saldırılar sonucu yaralanırken yine Diyarbakır’da bir transseksüel linç edilmek istendi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder