Muzaffer Necip Babacan, MorEL Eskişehir Gönüllüsü
Onlar bile anlamıyorlar neden bizden korktuklarını ve aynı havayı solumaktan nefessiz kalmayacaklarının da farkındalar. Ama yine de olmuyor, yeterli gelmiyor bu sebep onlara 'insan' olmamız onlar için hiçbir şey ifade etmiyor. Daha fazlası gerekli;ne biliyim en azından onlar gibi durmalı, onlar gibi bakmalı, onlar gibi gülmeli, konuşmalı kısaca onlar gibi olmalıyız…
Ama olmuyoruz, olamıyoruz, olmak istemiyoruz... Kendisi olanlar bir araya geliyoruz. Birbirimizin kendi olma savaşlarında yan yanayız. Bizler travesti, lezbiyen, biseksüel, transeksüel ve geyiz... Ve yarasalar misali gecelere mahkum edilen, ezilen, sömürülen, işkence gören ve öldürülen arkadaşlarımızı unutmayarak ve onuru bir başkaldırış olan kendi olma savaşlarını yanımıza alarak yürüyoruz... Öyle ki; sokakları dolduruyoruz sokaklar bizle ve gizli bizlerle dolu... Her yerdeyiz, biz aynı evdeyiz, biz aynı okulda, aynı kafede ve aynı mabedde... aynı gökyüzünün altında... Ama bundan şüphe duyanlar, dünyayı birlikte yaşamak için küçük! Görenler bizden ve kendilerinden korkuyorlar... Bu yüzden biz olmanın savaşını verdiğimiz derneklerimiz, platformlarımız ve bir araya gelme fırsatını bulduğumuz her yer ve her zaman, kaçırırken uykularını onların. Bizler de UYUMUYORUZ... Ve derneklerimizin kapatılması karşısında hep birlikte duruyoruz, dünyamızın birlikte yaşamaya yetecek kadar büyük olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Ve devam edeceğiz... Lgbtt bireyler olarak verdiğimiz mücadelenin arkasında duruyoruz ve Lambdaistanbul kapatılamaz diyoruz...
Devrim Çelik, MorEL Eskişehir Gönüllüsü
İnsanın yaşamasındaki en temel amaç kendini gerçekleştirebilme güdüsüdür. Türkiye'de yaşayan tüm bireylerin özgürlükleri aile, toplum, ahlak gibi kalıplara sığınılarak ellerinden alınmaya çalışılmakta bireylerin kendilerini gerçekleştirebilmeleri ve kendi öz kimlikleriyle yaşamda var olabilmelerine engel olunmaya çalışılmaktadır. Bu çerçeveden bakıldığında kişinin öz kimliğiyle varolabilmesi en temel hak ve özgürlüklerin başında gelmekte ve mücadele işte tam bu noktada başlamaktadır. Lambdaistanbul bu hak ve özgürlükleri elde etmek isteyen bireyleri biraya getirebilen ve bu mücadelede ortaklaşa hareket edebilmenin temelinde bulunan bir dernektir. Hala kapatılmaya çalışılarak, aslında yalnızca lezbiyen,gey,biseksüel , travesti ve transeksüellerin değil bu ülkedeki tüm bireylerin hakları ve özgürlükleri ellerinden alınmaktadır.
Özgürlükleri hiçe saymak hiçbir ahlak anlayışına uydurulamaz. Bu süreçte Lambdaistanbul'un kapatılmaması için sonuna dek mücadelede varım ve tüm benliğimle destek olmaya devam edeceğim.
Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!
Pelin Kalkan, MorEl Eskişehir Gönüllüsü
Lambdaistanbul'un genel ahlaka aykırı gerekçesiyle kapatılma davasına karşı söyleyecek çok şey olmasıyla birlikte belki de önce ahlak kavramı üzerinde düşünmeliyiz. Jürgen Habermas'ın 'öteki olmak ötekiyle yaşamak adlı siyaset kuramı yazıları kitabında da belirttiği gibi; Ahlak kuralları kendine dönük çalışır;eylemleri koordine edici güçleri, bireylerarası birbirine dönen iki etkileşim aşamasında kendini gösterir. İlk aşamada tarafların isteklerini bağlayıp belirli biçimde yönlendirerek toplumsal eylemleri doğrudan kontrol eder. İkinci aşamada, anlaşmazlık durumundaki bireylerin nasıl davranacağını belirlemekle kalmaz, aynı zamanda söz konusu anlaşmazlıklarda görüş birliği için nedenleri de hazır tutar.
Bu anlamda Lambda için ancak ve ancak kendi yarattıkları ahlak kavramı üzerinden eleştiride bulunacaklardır. fakat burada önemle durulması gereken nokta; ahlak kavramının göreceli oluşu, ki bazı güç ilişkileri bunu tekelleştirir ve genel kanı olarak sunar, göreceli, bir kavram üzerinden kişilerin yargılanması veya kurumların öncelikle yersiz, mantıksız ve sonuç getirmeyen bir davranıştır. Açılan davanın sonucunda bir kapatılma sonucu çıkacağına hiç inanmamakla birlikte, böyle bir dava olması bile hukuk ülkesi kavramına ters düşer, zaten Türkiye bir hukuk ülkesi ise bu sadece birileri için çalışan bir mekanizmadan öte bir konumda değildir. Azınlıkların her şekilde yok sayıldığı bir sistemde ötekileştirilen özellikle de biz lgbtt bireyler her zaman olduğu gibi susmayacağız, hak mücadelemize devam edeceğiz. Lambdaistanbul'a her zaman desteğim.
Susturulma, Sindirilme, Kapana Kıstırılma Politikalarının önüne geçip, toplumsal alanda kendimizi ispat etmekten vazgeçmeyeceğiz!
Merve Yıldırım, MorEl Eskişehir Gönüllüsü
İnsan hakları evrensel beyannamesinin bir maddesinden yola çıkarak, Lambdaistanbul'un maruz kaldığı bu ithama sessiz kalınmaması ve çeşitli yaptırımlarda bulunulması gerektiği görüşünü hepimiz taşımaktayız.' Her şahsın dernek kurma özgürlüğü kısıtlanamaz' kisvesi altında birtakım işler yürütülmesine rağmen birtakım çevreler tarafından illegal olduğu yönündeki yaftalamalar oldukça onur kırıcı ve zedeleyici bir hal almıştır. Valiliğin hukuka ve ahlaka aykırı dernek kurulamaz gerekçesi, ister istemez hukuk ve ahlak kavramlarının tekrar gözden geçirilmesi ve sorgulanması inancını doğurmakta. Günümüzde kurum, kuruluş veya derneklerin hukuka göre suç teşkil etmeyen fiillerden ötürü mimlenmiş olması yasalara aykırı sayılırken, asıl ahlaksızlığın sınırlarını bu tip dayatmacılar zorluyor. Ayrıca öne sürülen bir diğer sebep gey ve lezbiyen kelimelerinin kamu ahlakını sabote etmesidir. Hem dernek kurma özgürlüğü kısıtlanırken hem de Türkçenin ayaklar altına alınmış olduğunun iddia edilmesi bilinçsizliğin bir göstergesi olmaktan öteye geçemiyor. Son olarak lgbtt bireyler olarak susturulma, sindirilme, kapana kıstırılma politikalarının önüne geçip, toplumsal alanda kendimizi ispat etmekten vazgeçmeyeceğiz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder