Translate

3 Ocak 2010 Pazar

‘Geyleri Öldür’ Yasası: Uganda’da Neler Oluyor?

Kahraman Gürcan

Uganda, Doğu Afrika’da, 32 milyon nüfuslu yoksul bir ülke. 2009 Ekim ayında hükümet ‘homoseksüel karşıtı’ (The Anthi Homosexuality Bill) yasayı parlamentoya taşıdı. Box Turtle eşcinsel haber bülteni anti-gey yasasını “Geyleri öldür” yasası olarak isimlendirdi. 27 Eylül 1999’da, Uganda devlet başkanı Yoweri Museveni eşcinselliği yabancı bulaştırması olarak tanımlamıştı. O günden sonra saldırılar gün geçtikçe arttı. Ugandagay blogtan öğrendiğimiz kadarıyla saldırılar son 3 yılda daha da yoğunlaştı. Ekim ayında parlamentoya önerilen yasa tasarısı ile saldırı doruk noktasına ulaştı.

Uganda eşcinsellere neden saldırıyor? Ortak yaklaşımlardan biri Amerikan radikal dincilerinin rolünün önemli olduğu.

Yasada özetle şu maddeler öneriliyor;
  • Eşcinsellik için yürürlükte olan ömür boyu hapis cezasının yeniden onaylanması ve eşcinsellik tanımının “bir başka kişiye eşcinsel ilişki maksadıyla dokunma” olarak genişletilmesi
  • HIV pozitifleri içine alan “Şiddetli eşcinsellik” diye yeni bir kategorinin oluşturulması ve bu gruptakilerin idamla cezalandırılmaları
  • LGBT hakları için yapılan toplantı ve konuşmaların 5-7 yıl ile cezalandırılması
  • Yurt dışında eşcinsel evliliği yapanların ömür boyu hapis ile cezalandırılmaları
  • LGBT arkadaşı ve akrabası olup da, onu ihbar etmeyenlere 3 yıla kadar ceza verilmesi
  • Yasa önerisinin yurt dışında yaşayan Ugandalı LGBT’leri kapsaması
Okuyup da özete inanamayanlar yasanın İngilizcesini burada (http://wthrockmorton.com/wp-content/uploads/2009/10/anti-homosexuality-b...) bulabilir.
Bu yasaya göre bir hekim HIV pozitif hastasını, bir anne eşcinsel kızı veya oğlunu, bir öğretmen eşcinsel öğrencisini ihbar etmediği durumda ya 5 milyon Uganda parası ödeyecek ya da 3 yıla kadar hapis cezası alacak.
Uganda’da özellik son bir yılda eşcinseller açısından çok şey yaşandı. Uluslararası birçok haber yapıldı. Box Turtle eşcinsel haber bülteni bu konuda birçok haber girdi ve son olarak da bu yılki haber yapılan gelişmeleri bir araya getirdi. Box Turtle’un listesinde yer alan önemli haber ve gelişmeleri sırasıyla gözden geçirerek bir ülkenin nasıl akıl, izan ve insanlıktan çıktığını görelim diyorum.

24 Subat 2009:
Exodus International üyesi Don Schmierer, holokost tarihçisi Scott Lively ve ex-gey (gey iken hetero olmuş kişi) Caleb Brundidge Uganda’nın Kampala bölgesinde üç günlük‘Gay karşıtları’ konferansını düzenliyor. Scott Lively konferansta kitabında da belirttiği düşüncelerini tekrarlıyor. Ona göre Alman Nazi Partisi aslında gizli geylerin kontrolündeydi ve Yahudi soykırımının nedeni ise Yahudiliğin eşcinselliği yasaklamasıydı. Tabi Scott Lively neden Hıristiyanlığın ve Müslümanlık değil de Yahudilerin “homoseksüel Naziler” tarafından katledildiğini cevaplamıyor.


Soldan-sağa:
Don Schmierer,
Scott Lively,
Caleb Brundidge

Bu adamlar ciddiye alınır mı? Öyle görünüyor ki aklıselimler ciddiye almadı ama Uganda hükümeti ciddiye aldı.
Homofobiyi ihraç ediyorlar. Eşcinselleri dönüştürme kampları kurup, bilim alanında saygınlığı olmayan insanlara kitap yazdırıp, kurdukları medya organizasyonları ile bu sahte çalışmaları yayıyorlar. Amerika’da etkileyebilecekleri kitle gün geçtikçe azalıyor. Özellikle misyonerlik yaptıkları Afrika ve Latin Amerika ülkelerinde çok aktifler. Türkiye gibi saygın bilimsel kurum veya denetleme mekanizmasına sahip olmayan ülkelerde, kendine bilim adamı diyen, para düşkünü klinik psikologlar veya aşırı dinci veya sağcı bilim adamları, Amerika’da değil bir üniversiteye, bir kilisenin özel lisesine dahi sokulduğunda tartışma yaratacak bu kitapları bilimsel referans olarak gösteriyorlar.

4 Mart 2009:
Uganda parlamentosunda eşcinsel karşıtı toplantı düzenleniyor

5 Mart 2009:
Bir başka anti-eşcinsel konferans Uganda başkenti Kampala’da büyük bir otelde düzenleniyor. Bilinen Amerikalı beyazlar o toplantıda da boy gösteriyorlar.

Soldan-sağa:
Holokost tarihçisi Scott Lively, Exodus International yönetim kurulu üyesi Don Schmierer, Family Life Network (Uganda)’den Stephen Langa 5 Martta düzenlenen eşcinsel karşıtı konferansta birlikte görünüyorlar.
Konferansta eşcinsellerin dönüştürülme terapisine sokulmaları önerildi. Exgey Caleb Brundidge kendisinin ‘dokunma’ terapisiyle nasıl heteroseksüel olduğunu anlatıp, bu terapiyi önerdi. (CNN de bu terapiyle ilgili verilen bir röportaj http://transcripts.cnn.com/TRANSCRIPTS/0605/23/pzn.01.html)
Ruanda ve bazı diğer Afrika ülkelerindeki soykırımlardan eşcinsellerin sorumlu olduğunu belirtiler.
Eşcinsellerin gizli ajandalarındaki hedefin dünyayı geyleştirmek olduğunu ilan ettiler.

9 Mart 2009:
Avrupa Birliği parlamento grubu Uganda hükümetini ve beyaz Amerikalı misyonerleri kınadı.

26 Mart 2009:
Uganda medyası George Oundo’yu keşfeder.
George Oundo adlı bir eşcinsel basın toplantısı yapıp ömrü boyunca okulları gezip heteroseksüel çocukları eşcinsel yapmakla uğraştığını, bunun onun mesleği olduğunu belirtti. Medyada geniş yer edindi. Eşcinsellere yönelik nefret zaten son iki-üç yıldır yoğun bir şekilde medya tarafından körükleniyordu.

George Oundo.
Heteroseksüel çocukları eşcinsele dönüştürmenin mesleği olduğunu ilan ediyor.

26 Mar 2009:
Etik ve Bağlılık Bakanı Nsaba Buturo eşcinselliğin yaygınlaşmasına karşı şiddetli önlemler alacaklarını belirtiyor.

6 Nisan 2009:
Uganda medyası eşcinsel avına başlıyor.

Weekly Observer
ve Red Pepper eşcinsellerin sokakta nasıl tanınacağına dair ipuçları yayınlıyorlar.

Sunday Paper ‘homo terörü’ başlıklı haberinden sonra birer birer 500 eşcinselin kimliğini ilan edeceklerini belirtiyor.

17 Nisan 2009:
Uganda hükümeti insan hakları örgütlerini eşcinselliği yaymakla suçladı.

19 Nisan 2009:

The Red Paper gazetesi Nazi döneminde yapılanı yaptı.
Bu gazete “Uganda’daki önemli Homolar” başlıklı bir haberle gey ve lezbiyenlerin adres ve resimlerini yayınladı.

19 Nisan tarihli Red Paper gazetesinde eşcinsellerin adres ve resimleri yayınlanıyor.
Mayis -Haziran, 2009: Eşcinsellerin tutuklanmaları rapor edilmeye başlanıyor.
Ünlüler ihbar ediliyor. Papaz Solmon Male bir başka kilisenin papazi Robert Kayanja’ya eşcinsel olduğunu ihbar ediyor.




Ülkede iyi bilinen Futbol antrenörü Charles Ayiekoh Haziran ayında bir ihbardan sonra görevinden alınıyor.
Anlaşılan ihbar edilen papaz da gey değil bu arada. Böyle bir ortam rakiplerden kurtulmak için fırsat. Tutmazsa çamur at izi kalsın.

15 Ekim 2009:
Yaz boyunca konuşulan yeni yasa tasarısı parlamentoya sunuldu

16 Ekim 2009:
Muhalefetin sustuğu ülkede ilk defa bir gazete ‘The Daily Monitor’ yasaya karşı yorum yayınlanıyor. Michael Madill “gecenin bir yarısında kapınıza vurmaya geldiklerinde yaşanılan korkuyu bilir misiniz” yazısıyla yasaya muhalif olduğunu belirtiyor

23 Ekim 2009:
22 örgütün oluşturduğu Uganda Sivil Haklar Koalisyonu anti-homoseksüel yasasını sadece eşcinsel karşıtı bir yasa olarak değil aynı zamanda toplum düşmanı, medeniyet düşmanı olarak tanımladı.

28 Ekim 2009:
Bütün Hıristiyan kiliseleri ve Müslümanların baş konseyi, anti-gey yasasını desteklediklerini belirttiler, fakat ölüm cezasının müebbet hapse çevrilmesi talebinde bulundular.

6 Kasım 2009:
Uganda Parlamentosu Kadınlar Grubu ‘kadınların geylere merhamet edeceği, sempati göstereceği beklentisinin’ saçmalık olduğunu, yasanın sonunu kadar arkasında olduklarını açıkladı.

28 Kasım 2009:
Telegraph’ın haberine göre İngiltere Başbakanı Gordon Brown zengin ülkeler toplantısında Uganda Devlet Başkanı Museveni ile birebir anti-gey yasası üzerine görüştü ve rahatsızlıklarını belirtti.
Kanada yasayı kınadı; İsveç Uganda’ya yapılan mali yardımı tasarının yasallaşması durumunda keseceklerini belirtti.

3 Aralık 2009: Uganda Etik ve Bağlılık Bakanı İsveç ve Kanada’ya rest çekti, “yardımlarını keserlerse kessinler umurumuzda değil, bu yasa çıkacak” dedi.

Uganda’nın bütçesinin 2/3’ü yardımlardan oluşuyor. Bu durumda yardımlar olmaksızın Uganda’da günlük yaşam alt üst olabilir. Bakanın bu şekilde rahat konuşmasının neden Uganda’nın bir bölgesine bulunan petrol yatakları. Açıklamalara göre Uganda yakın zamanda önemli bir petrol üreticisi ülke olacak. Yoksul ülke psikolojisi böyle bir şey galiba. Batıya gebe ülke ilk fırsatını bulduğunda batının bir parçası varsaydıkları eşcinselleri cezalandırarak batıya saldırıyor

8 Aralık 2009:
Amerikan Hıristiyan kiliseleri birliği başkanları bir araya gelerek “Biz Uganda’da yalnız bırakılmış, korkutulmuş, terk edilmiş insanlarla dayanışma içindeyiz” diyerek “geyleri öldür” yasasına karşı olduklarını belirttiler.

Hıristiyanlığın İslamiyet’ten bekli de en önemli farkı merkezi bir anlayışın olmaması.
Bir grup dindar insan bir araya gelip kendi kiliselerini kurabiliyor ve biz İncili şu veya bu kilisesinin istediği gibi değil bildiğimiz, istediğimiz gibi yorumluyoruz diyebiliyor. Durum böyle olunca çok farklı yaklaşımlarda kiliseler mevcut.
CNN, ‘Uganda neden eşcinsellere saldırıyor’ haberini yaptı. Petrol ile ilişkisi tartışıldı.

9 Aralık 2009:
Etik ve Bağlılık Bakanlığı ölüm cezasının yasadan çıkarılabileceğini belirtti.
Time dergisi “Geyleri öldür” yasasını haber yaptı. Yasanın Amerikalı radikal dinciler tarafından beslendiğini belirtti.

10 Aralık 2009:
Vatikan yarım ağızla yasayı eleştirdi.

12 Aralık 2009:
Avrupa Birliği, Kanada ve Amerika elçilikleri resmi olarak yasayı kınadılar. Beyaz Saray’dan “Başkan Uganda’daki yasa girişimine şiddetle karşıdır’ açıklaması yapıldı.

16 Aralık 2009:
BBC “eşcinseller öldürülmeli mi?” haberiyle kirlendi.

17 Aralık 2009:
Avrupa birliği parlamentosu ve Hillary Clinton güçlü şekilde Uganda’yı kınadı.

18 Aralık 2009: Newsweek
“geyleri öldür” yasası ile ilgili haberinde eğer yasa parlamentodan geçerse diğer Afrika ülkelerine de sıçrayacağını belirtti.

19 Aralık 2009:
Washington Blade’in küllerinden çıkan LGBT gazetesi DCAgenda, Uganda Devlet Başkanı Yoweri Museveni’nın yasayı meclisten geçse dahi onaylamayacağını haber yaptı.

24 Aralık 2009:
Niyabet muhalefet partisinin sesi duyuldu. Ana muhalefet partisinin genel sekreteri “devletin insanların yatak odasında ne işi var? O iş iki yetişkinin bileceği iştir, hükümetin yaptığı kesinlikle ayrımcılıktır” dedi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder