Translate

4 Ağustos 2008 Pazartesi

LGBTT Hakları Platformu

EN TEMEL İNSAN HAKKI OLAN YAŞAM HAKKI;
HERKES İÇİN, HER YERDE, HEMEN ŞİMDİ!


Nefret, şiddet ve korku tüm dünyada bir salgın hastalık gibi yayılmakta (insanlığın özünü yok etmekte) ve kendi varlığını korumaya çalışan rejimler/devletler ‘tehdit’ olarak niteledikleri var oluşların yaşam hakkını gasp etmektedir. Bu durum, ülkemizde ve tüm dünyada kendisini göstermektedir. LGBTT(lezbiyen, gey, biseksüel, travesti, transeksüel) bireylerin varoluşları yok sayılmakta, varlığını gösterdiği alanlardan dışlanmakta, LGBTT bireyler cezalandırılmakta ve hatta öldürülmektedir. Devletler eliyle gerçekleştirilen bu sistematik şiddet son bulmalıdır. LGBTT Hakları Platformu olarak biliyoruz ki, uygulanan ayrımcılığın birincil sorumlusu, en temel yükümlülüğü olan yaşam hakkını korumayan, aksine idam cezaları gibi uygulamalarla bu hakkı ihlal eden devletlerdir. Bu ihlallere ses çıkarmayan dünya kamuoyu da en az devletler kadar sorumludur!


Ayrımcılık her yerde!

Dünya genelinde ayrımcılık kendini çeşitli şekillerde göstermektedir. Ülkelere ‘özgürlük’ getirdiğini söyleyen işgalci ABD’de LGBTT bireylere yönelik ayrımcılık ‘üzeri örtülü’ şekilde devam etmektedir. Doğudan batıya tüm dünya, konu LGBTT bireylerin insan hakları olduğunda, neredeyse ağız birliği içerisindedir.


23 Ülkede Eşcinselliğe İdam Cezası Var!

İslam Konferansı Örgütü'ne üye, 57 ülke arasından seçilmiş 33 ülkenin yalnızca altısında eşcinsellik yasal; İslam Konferansı Örgütüne üye 23 ülkede eşcinsellik idam, hapis ya da kırbaçla cezalandırılıyor. Ülkelerin yalnızca 6’sında eşcinsellik suç olarak kabul edilmiyor. Bunların arasında Türkiye de var. Durumun belirsiz olduğu ülke sayısıysa 4.
Eşcinsel düşmanlığı olan homofobi ve travesti- transeksüel düşmanlığı olan transfobi tüm dünyaya ait bir sorun olmakla birlikte, kimi ülkelerde kendini devlet eliyle uygulanan işkence ve idamlar olarak göstermektedir.

Dünyada LGBTT bireylere uygulanan cezalar şöyle;
· İdama varan cezalar: Bangladeş, Birleşik Arap Emirlikleri, İran, Moritanya, Nijerya, Somali, Sudan, Suudi Arabistan, Yemen.
· Müebbete varan cezalar: Myanmar/Burma, Pakistan, Barbados, Guyana, Sierra Leone, Tanzanya, Uganda.
· Hapis cezası (maksimum süreler belirtilmiştir): Trinidad ve Tobago (25 yıl), Malezya (20 yıl), Antigua ve Barbuda (15 yıl), Zambiya (15 yıl), Cook Islands (14 yıl), Gambiya (14 yıl), Kenya (14 yıl), Kiribati (14 yıl), Malavi (14 yıl), Papua Yeni Gine (14 yıl), Solomon Adaları (14 yıl), Tuvalu (14 yıl), Cibuti (12 yıl), Bahreyn (10 yıl), Beliz (10 yıl), Brunei (10 yıl), Dominika (10 yıl), Eritre (10 yıl), Filistin (Gazze) (10 yıl), Grenada (10 yıl), Hindistan (10 yıl), Maldiv Adaları (10 yıl), Niue (10 yıl), Palau Cumhuriyeti (10 yıl), Saint Kitts ve Nevits (10 yıl), Saint Lucia (10 yıl), Saint Vincent ve Grenadinler (10 yıl), Sri Lanka (10 yıl), Tokelau (10 yıl), Samoa (7 yıl), Kamerun (5 yıl), Katar (5 yıl), Komor Adaları (5 yıl), Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (5 yıl), Libya ( 5 yıl), Senegal (5 yıl), Benin (3 yıl), Cezayir (3 yıl), Etiyopya (3 yıl), Fas (3 yıl), Gine (3 yıl), Özbekistan (3 yıl), Togo Cumhuriyeti (3 yıl), Tunus (3 yıl), Umman (3 yıl), Seyşel Adaları (2 yıl), Singapur (2 yıl), Türkmenistan (2 yıl), Butan (1yıl), Zimbabve (1 yıl), Swazilan (para cezası, hapis), Botsvana (?),Gana (?), Lesoto (?), Liberya (?), Afganistan (?), Lübnan (?), Suriye (?), Panama (?), Tonga (?).
· Çalışma kampı: Angola, Guinea Bissau, Mozambik, Sao Tome ve Principe, Jamaika (10 yıl ağır çalışma), Nauru Adası (14 yıl ağır çalışma).


Türkiye’deki “keyfi cezaları” engelleyen yasa istiyoruz!

Eşcinselliğin yasalarca suç olarak tanımlanmaması, LGBTT bireylerin insan hakları ihlallerine ve ayrımcılığa maruz kalmasını engelleyeme yetmiyor. Türkiye’de, kolluk kuvvetlerinin özellikle travesti ve transeksüel bireylere yönelik şiddete dayalı keyfi uygulamaları, valiliklerin LGBTT derneklerini kapatma taleplerinin ardından İstanbul’da yargı organının verdiği kapatma kararı, bireylerin salt cinsel yönelimi ve cinsiyet kimliği nedeniyle maruz kaldığı cinayete varan nefret suçları, bunun en açık göstergeleri olarak karşımızda. LGBTT bireylerin insan haklarının güvence altına alınması, ihlal ve ayrımcılıkların önlenmesine dair bir adım atılması için, anayasanın eşitlik maddesinde, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ifadeleri yer almalıdır. Bu kapsamda yaşanan insan hakları ihlalleri ve ayrımcılığı önleyici uygulamalar hayata geçirilmelidir.

Zulmedilen, yok sayılan, aşağılan ve öldürülen LGBTT bireyler sahipsiz değildir!

Lezbiyen, gey, biseksüel, travesti ve transeksüel varoluş suç olamaz!



Taleplerimiz;

· Bütün idamlara son verilmelidir!
· Lezbiyen, gey, biseksüel, travesti, transeksüel bireylerin cinsel yönelim ve cinsiyet kimliklerinden ötürü tutuklanmalarına, işkence görmelerine ve hapsedilmelerine son verilmelidir!
· Ceza kanunlarında hemcinslerle cinsel ilişki kurma yasağı olan ülkeler bu yasağı kanunlarından kaldırmalıdır!
· Devletler uluslararası mülteci hukukuna uygun davranmalı ve hayati tehlike içinde olan kişileri ülkelerine geri göndermemelidir. Lgbtt olmalarından ötürü çifte ayrımcılığa uğrayan mültecilere yönelik özel tedbirler alınmalıdır.
· LGBTT varoluş suç olmaktan çıkarılmalıdır!
· Yaşam hakkı yasal güvence altına alınmalıdır!

LGBTT Hakları Platformu olarak; LGBTT bireyleri cezalandıran bütün ülkeleri uluslararası insan hakları standardına uygun bir şekilde davranarak LGBTT varoluşu yasaklayan kanunlarını değiştirmeye ve cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ayrımcılığını yasaklayan düzenlemeler yapmaya davet ediyoruz. Dünyanın her yerindeki LGBTT bireylerin yaşama hakkını güvence altına alabilmek için mücadelemiz devam edecektir.

LGBTT Hakları Platformu:
İzmir Travesti ve Transeksüel İnisiyatifi,
Kaos GL Derneği,
Kaos GL İzmir Oluşumu,
Lambdaistanbul LGBTT Derneği,
MorEL Eskişehir LGBTT Oluşumu,
Pembe Hayat LGBTT Derneği,
Piramid LGBTT Diyarbakır Oluşumu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder