MorEl Eskişehir LGBTT Oluşumu, üyelerinden birisinin yaşadığı şiddet ve taciz olayını protesto etmek için 18 Mart Salı günü Eskişehir adalar Migros önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Yaklaşık 50 kişinin katıldığı basın açıklaması sırasında önde “LGBTT Bireylere Yönelik Şiddete Son!” pankartı açıldı. “Şiddetin kölesi olmayacağız!”, “Cinsel sömürüye son!” ve “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!” sloganları eşliğinde yapılan basın açıklamasının ardından alkışlar eşliğinde grup dağıldı.
MorEl adına basın açıklamasını okuyan Cihan Ildız “Nefret suçları yasalarda tanımlanana ve LGBTT bireylere karşı hukuk önünde ve sosyal alanda uygulanan ayrımcılıklar ortadan kalkana kadar, homofobi ve transfobiye karşı mücadelemize devam edeceğiz” dedi.
Ildız yaşanan şiddet olayını ise şöyle anlattı;
“13 Mart Perşembe günü MorEl üyesi Belma arkadaşımız saat 4 sıralarında sokak ortasında 5 erkeğin saldırısına uğramıştır. Çeşitli küfürlerle hakaret eden Ferit Koç, Cem Oğuz, Erhan Uysal, Serkan Bağlayan ve Hakkı Kaya adlı şahıslar arkadaşımıza ilk önce zorla ilişki teklifinde bulunmuş, reddedince de arkadaşımızın canına kastetmişlerdir. Saçının bir kısmı koparılarak bir süre yerde sürüklenilen arkadaşımızın burun kemiği yüzüne aldığı tekmeler sonucu zedelenmiştir. Bu şahıslar daha sonra arkadaşımızı kemerleriyle yüzünden ve vücudundan ağır bir şekilde darp etmeye devam etmiştir. Polisin müdahalesiyle canını zor kurtaran arkadaşımıza Adli Tıp kurumundan 10 günlük iş göremez raporu verilmiştir.”
Ildız yaptığı açıklamaya şöyle devam etti;
“Türkiye’de yasalarda LGBTT bireylere yönelik ayrımcılığı ve insan hakları ihlallerini cezalandırmaya yönelik herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Üstelik LGBTT bireylere yönelik işlenen nefret suçlarında mahkemeler suçlulara verilecek cezalarda ‘ağır tahrik’ indirimi uygulayarak veya sırf cinsel yönelimiz ve cinsiyet kimliğimizden ötürü bizi potansiyel suçlu olarak görüp mağdurken suçlu çıkartarak hukuk önünde eşitlik ilkesini ihlal etmeye devam etmektedir!”
MorEl’in LGBTT bireylere yönelik şiddetin son bulması için talepleri ise şöyle;
MorEl adına basın açıklamasını okuyan Cihan Ildız “Nefret suçları yasalarda tanımlanana ve LGBTT bireylere karşı hukuk önünde ve sosyal alanda uygulanan ayrımcılıklar ortadan kalkana kadar, homofobi ve transfobiye karşı mücadelemize devam edeceğiz” dedi.
Ildız yaşanan şiddet olayını ise şöyle anlattı;
“13 Mart Perşembe günü MorEl üyesi Belma arkadaşımız saat 4 sıralarında sokak ortasında 5 erkeğin saldırısına uğramıştır. Çeşitli küfürlerle hakaret eden Ferit Koç, Cem Oğuz, Erhan Uysal, Serkan Bağlayan ve Hakkı Kaya adlı şahıslar arkadaşımıza ilk önce zorla ilişki teklifinde bulunmuş, reddedince de arkadaşımızın canına kastetmişlerdir. Saçının bir kısmı koparılarak bir süre yerde sürüklenilen arkadaşımızın burun kemiği yüzüne aldığı tekmeler sonucu zedelenmiştir. Bu şahıslar daha sonra arkadaşımızı kemerleriyle yüzünden ve vücudundan ağır bir şekilde darp etmeye devam etmiştir. Polisin müdahalesiyle canını zor kurtaran arkadaşımıza Adli Tıp kurumundan 10 günlük iş göremez raporu verilmiştir.”
Ildız yaptığı açıklamaya şöyle devam etti;
“Türkiye’de yasalarda LGBTT bireylere yönelik ayrımcılığı ve insan hakları ihlallerini cezalandırmaya yönelik herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Üstelik LGBTT bireylere yönelik işlenen nefret suçlarında mahkemeler suçlulara verilecek cezalarda ‘ağır tahrik’ indirimi uygulayarak veya sırf cinsel yönelimiz ve cinsiyet kimliğimizden ötürü bizi potansiyel suçlu olarak görüp mağdurken suçlu çıkartarak hukuk önünde eşitlik ilkesini ihlal etmeye devam etmektedir!”
MorEl’in LGBTT bireylere yönelik şiddetin son bulması için talepleri ise şöyle;
- Ayrımcılığa ve insan hakları ihlallerine karşı bizi koruyacak yasaların hayata geçirilmesini istiyoruz! Bu amaçla cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ifadelerinin, hazırlanacak yeni anayasanın eşitlik maddesinde ve Türk Ceza Kanunu’nun ayrımcılık yasağını düzenleyen maddesinde tanımlanmasını istiyoruz!
- Nefret suçlarının tanımlanmasını ve LGBTT bireylere yönelik işlenen suçların nefret suçları kapsamında değerlendirilmesini istiyoruz!
- Yaşam hakkımızı gasp edenlerin en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz!
Basın açıklaması metninin tamamı için tıklayın!
(OG)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder